Adli tıp imza inceleme raporu, hukuki süreçlerde en önemli delillerden biridir. Ancak taraflardan biri raporun sonucuna katılmadığında “Adli tıp imza inceleme raporuna itiraz edilir mi?” sorusu gündeme gelmektedir. Bu yazıda, adli tıp imza inceleme raporuna nasıl, ne zaman ve hangi gerekçelerle itiraz edilebileceğini adım adım ele alıyoruz.
Adli Tıp İmza İncelemesi Nedir?
Adli tıp imza inceleme raporu, bir belgedeki imzanın gerçekliği, aidiyeti ve sahtecilik durumu hakkında uzmanlar tarafından hazırlanan teknik rapordur. Bu raporun amacı, imzanın ilgili kişiye ait olup olmadığını bilimsel yöntemlerle tespit etmektir. Bu inceleme şu teknikleri kapsar:
- Grafolojik analiz: İmza karakteristiklerinin (harf biçimi, eğim, hız, basınç vb.) incelenmesi.
- Grafometrik analiz: İmzanın ölçülebilir özelliklerinin (boyut, oran, vuruş sayısı vb.) dijital karşılaştırılması.
- Optik ve dijital yöntemler: Mikroskobik ve yazılım tabanlı karşılaştırmalar.
İnceleme sonucunda Adli Tıp Kurumu veya bilirkişi tarafından bir rapor düzenlenmektedir.
Adli Tıp İmza İncelemesinin Amacı
Bir belgedeki imzanın gerçek mi yoksa sahte mi olduğunu belirlemek için yapılan bu inceleme, hem grafolojik hem de grafometrik yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. İmza incelemesinin temel amacı;
- Belirli bir imzanın gerçek kişiye ait olup olmadığını tespit etmek,
- İmzanın taklit, kopya, veya mekanik yöntemlerle üretilip üretilmediğini belirlemek,
- İmzanın atıldığı koşullar (hız, baskı, yön, doğal akış) hakkında bilgi elde etmektir.
Bu inceleme, mahkemelerde bilirkişi raporu olarak delil niteliği taşır.
Adli Tıp Raporları Mahkemeyi Bağlar mı?
Türk hukuk sisteminde bilirkişi raporları takdiri delillerden olup mahkemeyi bağlayıcı değildir.
Mahkeme, bilirkişi görüşlerini değerlendirir; ancak kararı bu raporla sınırlı değildir. Bu nedenle taraflar, raporun hatalı veya eksik olduğunu düşünürse itiraz hakkına sahiptir.

Adli Tıp İmza İnceleme Raporuna İtiraz Edilir mi?
Evet, adli tıp imza inceleme raporuna itiraz edilebilir.
Türk hukuk sisteminde bilirkişi raporları, mahkemeyi bağlayıcı değildir; sadece delil niteliği taşır. Bu nedenle taraflar rapora itiraz hakkına sahiptir.
Adli Tıp Raporuna Ne Zaman ve Nasıl İtiraz Edilir?
İtiraz süreci, raporun tebliğinden sonra başlamaktadır. Mahkeme, raporu taraflara göndermektedir. Raporun taraflara tebliğinden itibaren taraflara 15 günlük itiraz süresi tanınmaktadır. Bu süre içinde taraflar yazılı olarak itiraz dilekçesi sunabilir. İtiraz dilekçesinde şu unsurlar yer almalıdır:
- Dosya numarası ve mahkeme bilgileri,
- Raporun hangi yönlerine itiraz edildiği,
- Gerekçeli açıklamalar,
- Gerekirse yeni bilirkişi talebi veya yeniden inceleme istemi.
Mahkeme, itirazı uygun bulursa yeni bir bilirkişi heyeti veya üst kurul tarafından yeniden inceleme yapılmasına karar verebilir.
İtiraz Sonrasında Ne Olur?
- Mahkeme, itirazı değerlendirirken şu adımları izler:
- Mevcut raporu inceler,
- İtiraz gerekçelerini değerlendirir,
- Gerekirse Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu veya yeni bilirkişi tayin eder,
- Yeni rapor alındıktan sonra nihai karar verir.
Bu süreçte, ikinci veya üçüncü kez inceleme yapılabilir. Özellikle imza sahteciliği şüphesi bulunan davalarda mahkeme, daha kesin sonuç almak için birden fazla bilirkişi raporuna başvurabilir.
Uzman Görüşü ile Adli Tıp Raporuna İtiraz Nasıl Yapılır?
Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından hazırlanan imza inceleme raporları, genellikle mahkemeler için büyük önem taşır. Ancak bu raporlar kesin hüküm niteliğinde değildir. Türk hukuk sistemine göre bilirkişi raporları, mahkemeye yardımcı nitelikte delillerdir; mahkeme bu raporlara bağlı kalmak zorunda değildir. Bu nedenle, taraflar Adli Tıp raporuna itiraz etme hakkına sahiptir. Özellikle uzman görüşü ile desteklenen itirazlar, davanın seyrini değiştirebilir.

Uzman Görüşü ile İtiraz Nasıl Yapılır?
Adli Tıp raporuna itiraz ederken, yalnızca “katılmıyorum” demek yeterli değildir. İtirazın, bilimsel ve teknik gerekçelere dayanması gerekir. Bu noktada uzman görüşü devreye girer.
İtiraz süreci genel olarak şu adımlardan oluşur:
- Raporun alınması ve incelenmesi: Adli Tıp Kurumu raporu taraflara tebliğ edilir.
- Uzman görüşü hazırlanması: Bağımsız bir adli belge inceleme uzmanı, raporu ve imzaları bilimsel yöntemlerle değerlendirir.
- İtiraz dilekçesi oluşturulması: Uzman görüşü, dilekçeye eklenerek mahkemeye sunulur.
- Mahkeme değerlendirmesi: Hakim, raporlar arasındaki çelişkiyi dikkate alarak yeni bir bilirkişi veya üst kurul incelemesi talep edebilir.
Yargıtay Kararlarında Uzman Görüşünün Önemi
Yargıtay birçok kararında, tarafların sunduğu uzman raporlarının dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 2019/1312 E., 2020/4586 K.:
“Adli Tıp Kurumu raporu, mahkemeyi bağlamaz. Taraflarca sunulan bilimsel nitelikteki uzman görüşleri de dikkate alınarak, gerekirse yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmalıdır.”
Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 2018/2710 E., 2019/3126 K.:
“Bilirkişi raporları, hâkimin kanaatini oluşturmasına yardımcı araçlardır. Uzman görüşüyle desteklenen itirazlar, yeni inceleme yapılmasını gerektirir.”
Sonuç: Adli Tıp Raporuna İtiraz Hukuki Bir Haktır
“Adli tıp imza inceleme raporuna itiraz edilir mi?” sorusunun yanıtı nettir: Evet, itiraz edilebilir.
Adli tıp raporları güçlü delil niteliği taşır, ancak kesin hüküm değildir. Tarafların adil yargılanma hakkı kapsamında, raporun doğruluğunu sorgulama ve yeniden inceleme talep etme hakkı bulunmaktadır.
Adli Tıp Kurumu İmza İncelemesinde Son Mercii midir?
Adli Tıp Kurumu, imza incelemesinde son mercii değildir. Türk hukuk sisteminde bilirkişi raporları mahkeme için bağlayıcı değil, delillerden biri olarak değerlendirilir. Hakim, gerekli gördüğünde yeni bir inceleme talep edebilir veya raporu tamamen reddedebilir.
Adli Tıp Kurumu’nun Rolü Nedir?
Adli Tıp Kurumu, mahkemelerin talebiyle adli konularda bilimsel inceleme yapan bir kamu kurumudur. İmza, el yazısı, belge sahteciliği veya kimlik incelemeleri gibi teknik konularda raporlar hazırlamaktadır. Ancak bu raporlar kesin hüküm niteliği taşımaz. ATK yalnızca bilirkişi statüsündedir. Yani mahkemeye teknik bilgi sunar, kararı ise hakim verir.
Yargıtay Kararlarında Adli Tıp Raporlarının Değeri
Yargıtay içtihatlarında açıkça ifade edilmiştir:
“Bilirkişi raporu hakimi bağlamaz; mahkeme, raporu serbestçe değerlendirir.” Bu ilke gereği, hakim bilirkişi raporunu diğer delillerle birlikte değerlendirir ve kendi kanaatini oluşturur. Aşağıda, Yargıtay’ın bu konudaki emsal karar örneği yer almaktadır:
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 2019/1321 E., 2020/4569 K.
“Adli Tıp Kurumu raporu, mahkeme için bağlayıcı değildir. Hakim, raporu diğer delillerle birlikte değerlendirir ve kanaatini serbestçe oluşturur. Rapordaki eksiklik veya çelişki durumunda yeni bilirkişi raporu alınması gerekir.”
Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2017/4521 E., 2018/2493 K.
“Adli Tıp Kurumu raporuna itiraz edilmesi halinde, mahkemenin yeni bilirkişi atayarak çelişkili hususları gidermesi gerekir. Raporlar arasındaki farklılık, delil serbestisi kapsamında değerlendirilmelidir.”
Hizmet Verdiğimiz Alanlar
✔️ İmza ve Yazı Karşılaştırması
✔️ Sahte İmza Tespiti
✔️ Belge Tahrifat Analizi
✔️ Yazı Karakter Analizi
✔️ Uzman Görüşü Hazırlama
Hemen İletişime Geçin!
Hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.
👉 📞 0541 747 13 10
👉 📧 [email protected]